1 Şubat 2014 Cumartesi

Vol. 2

Evet gezimizin ikinci partindan bahsedebiliriz artik. Bu bolumde bizi yağmurda islatan eve dönerken cok usudum ben diye nerdeyse ilkokul 3 cocugu triplerine girip K'i de bezdirmemi sağlayan Utrecht, benim Maastricht 'te her dakika adini sayiklayip tren istasyonundan cikinci karsimdaki manzarayi görünce 10 dk geçirip ciktigimiz Delft ve tabi Delft sayesinde oluşan bosluktan yararlanip araya dereye hadi bakiyim bu da olsun diye sokusturduğumuz Haarlem var.

1.Utrecht & Haarlem

Utrecht seni daha cok sevebilirdim eger gecenin bi koru gelmiş olmayip ustune sonuna kadar islanip trende adeta ice age'i yasamama sebep olmasaydin. Oudegracht ve o güzel isiklandirmalar ağaçlar, dom tower, sehir merkezi evet hepiniz hoşsunuz güzelsiniz ama ben havayi yakalayamadım. Utrecht benim sehrim değil galiba ya da soğuktan ne yaptigimi anlamadım.

Haarlem son dakika ortaya cikan Delft kaziginin bir hediyesi olarak bize ulastigi için ne yapılır edilir hic bi fikrimiz yoktu havada kararmis zaten info da kapali, yürüyelim bari dedik Haarlem'den aklimda kalan en net sey 2 katli bir evin 2. katindaki daireydi, penceresi panjurlari o kadar sevimliydi ki insan da pilimi pirtimi toplayıp bu eve yerleşmeliyim hissi uyandiriyodu ama derseniz Haarlem nasil? Valla ben anlamaadim Haarlem'den bisey gunduz gözüyle bi gorun derim.



2.Delft

Gunun kazigi Delft. Kesinlikle benim için en buyuk hayal kirikligi oldu kendisi. Oysa trenden inerken ne mutluydum taki hadi bakalim inelim cikalim istasyondan diyene kadar ciktik ciktik da nereye ciktik yol bile yoktu tadilattan yuruycek ustune otobüs nerdedir durak nerdedir diye bakinirken hic bi sey görmememiz istasyon insaati sehrin eskiligi derken of hadi dönelim yürümek istemiyorum yol bile yok otobus de yok diye tren istasyonuna geri donduk cok da güzel yaptık bence hala hayal kiriligim gecmedi Delft'e karsi. Oysa beni bilenler bilir ne buyuk TUDelft hayrani oldugumu, kendi okulum gibi sevdiğimi ama yok Delft'le anlasamiycaz sanirim.

Oyle böyle son gezimizin yazisini da bitirdik. Diyorum ki böyle sondan baslayip geliyim geriye en iyisi, bi dahaki yazimi 2 ay once yaptigimiz Amsterdam veya 3 ay önceki Stockholm ziyaretimden olusturmayi planlıyorum, hangisi olucak onu da o zaman dusunuruz!




31 Ocak 2014 Cuma

La la la Nederland!

1. Leiden


"La la la Leiden, la la la Leiden, stad waar ik nooit meer weg wil gaan" ne guzel demissin sevgili Jochemcim sen oyle. Ah Leiden! Sen gercekten hic terk edilmeyecek sehirsin, 1 gunumuze tum Hollanda'yi sıkıstırmaya calistigimiz gunde inatla hayir o ciksin bu ciksin ama Leiden cikmasin dedigim sehir. Simdi bendeki bu Leiden aski nerden geliyodu onu bizde anlamadik cunku daha once Leiden'i gormuslugum yok, ama bazen olur ya bilirsin icten ice sevecegini oyle oldu iste  benim icin kendisi, Leiden bana mini Amsterdam'i animsatti boyle seker tatli Amsterdam kadar kalabalik ve yogun olmayan ferah kanallari yesilligi bol bir Hollanda sehri.





Armin van Buuren'in sehri(tamam belki bu Leiden diye tutturmalarim bundan kaynaklaniyo olabilir), K'le biz burda yasariz yaa dedigimiz sehir. Kendisinin bendeki adi bundan sonra askim sehir Leiden, blog adresime bile yansidi dusunun nasil seviyorum. Leiden'i bu eğlenceli videoyla kapatalim istedim:



2.Maastricht

Maastricht cok ama cok tatlisin o kopru o dar sokaklar kirmizi kilise Maastricht bi sevgili sehri bence, sevgiliyle el ele gidiceksin o dar sokaklari yuruyceksin masaldaymis gibi hissedeceksin. Ama Maastricht'i genel olarak diger Hollanda sehirlerinden biraz farkli buldum, mesela bi ulkeye benzet deseniz benzetemem sanirim hele Italya'ya benziyo falan desem, Italya'nin bakimsiz dar sokaklariyla guzelim Maastricht sokaklarini karsilastirdigimi duyan Kral Alexander bana ask olsun yuh yani falan der . (Italya'ya laf sokuldu, mission completed.) Maastricht'in 1 eksisi var, uzak. Cidden uzak. Oyle gunu birlik ordan oraya geciyim sehri degil Maastricht, gidiceksin tum gun geziceksin veya kalicaksin ki degsin o trende gecirdigin saatlere. 




Kisacasi gidin ve gorun diyorum Hollanda'ya gidip de sadece ooo Amsterdam ooo party hard dusunmeyin. Diger sehirleri bu yazinin part 2si olarak yazmayi dusunuyorum "okuyamadim kardes durumumuz yoktu" demeyeyin diye, bu yazi yeterince uzun oldu zaten.

 

Nedir, ne degildir?

Simdi bu benim ilk yazim ya biraz dedim nedir ne degildir aciklayayim, Italya'ya geldigimden beri issizim. Issiz derken hobi ve bos zaman issizi yoksa sagolsun aptal Italyan burokrasisi ve okulum beni yeterince isli yapiyo(Italya'ya laf sokmazsam olmaz) neyse iste tabi surekli bunlarla olunca ustune insanlarin cogu (iyimser oldu bu bildigin baya baya hepsi) ingilizce bilmeyince e sen de italyanca bilmeyince insan eeeeh yeter be patliycam artik donuyorum ben evime dememek icin mesgaleler ariyo bu blog da benim mesgalem oldu. Ne kadar surer bilinmez simdilik pek bir hevesliyiz. Bu nedir yazisi cok uzadi ben ilk dogru duzgun yazima baslamak istiyorum hatta sirf bu yuzden bloguma hic ozenip bezenemeden simple haliyle yazmaya basladim, o yuzden kapatalim artik dimi?